Devremülkle İlgili Bilinmesi Gerekenler

Devremülk sözleşmesinin telefon ile fesih bildiriminin yapıldığı hallerde satıcı tarafın bu durumu kullanarak hak düşürücü sürenin geçirilmesi sağlanmaktadır. Bu durumda cayma bildiriminin hukuka uygun biçimde şekil şartlarını sağlayan biçimde doğru ve hızlı biçimde yapılması gerekir. Sözleşmenin kurulduğu cayma hakkına konu edilen belgenin tüketiciye satıcı tarafından verilmektedir. Kişinin cayma hakkına konu edilecek belgenin tüketiciye satıcı tarafından verilmektedir. Kişinin cayma hakkını kullandığı esnada bu belgeyi kullanmakta ya da istenirse cayma hakkını kullandığını açık bir şekilde belirten beyanını yazılı şekilde noter aracılığıyla kişiye bildirir.

 

Devremülk sözleşmesinin telefon ile fesih bildiriminin yapıldığı hallerde satıcı tarafın bu durumu kullanarak sürenin geçirilmesini sağlaması mümkündür. Bu durumda cayma bildiriminin hukuka uygun şekilde şekil şartlarını sağlayan biçimde hızlı ve doğru şekilde yapılması gerekir. Sözleşme kurulduğu sırada cayma hakkına konu olan belge tüketiciye satıcı tarafından verilmektedir. Kişinin cayma hakkını kullanırken bu belgeyi kullanabilirler ya da cayma hakkını kullandığını açık bir şekilde beyanını yazılı şekilde noter kanalıyla kişiye bildirmektedir.

 

Devremülk sözleşmesinin kurulmasının ardından 14 gün içinde cayma hakkının kullanılarak dönülmesi halinde satıcı tarafa cayma hakkının kullanıldığının tebliğ edilmesinin ardından 14 gün içinde ödenen bedelleri ve aynı zamanda da bunlara ilişkin düzenlenen senetleri alıcıya iade etme zorunluluğu bulunmaktadır. Geri ödeme hakkını doğrudan hallerde ödenen bedeller ve bütün cayma halinde senetlerin geri verilmesi zorunludur. Fakat genellikle devremülk satan firmaları bu kurala uymayıp yapılan ödemeler ve senetlerin iadesine ilişkin birtakım sorunlar çıkmaktadır. Bu halde dava yoluyla iadesi gerekir.

 

Devremülk sözleşmesinde geri ödeme hakkını doğuran hallerde ödenen bedeller ve bütün cayma hallerinde senetlerin ve devremülkü alan kimseye iade edilmek zorundadır. Eğer ki karşı şirkete senet verilmesi halinde cayma hakkından sonra iade edilmemesi halinde zaman geçmeksizin iadesi için dava açılmalıdır. Aksi durumda ise senetlerin ciro edilip başka birilerine devredilmesi mümkündür ve haciz işleminin başlatılması mümkündür. Kambiyo senetlerinin nedenden yoksun olması ilkesi nedeniyle tedbir konulması gerekir.

 

Devremülk satış sözleşmesinin geçerli olması için sözleşme tarihi ve imzanın alıcı tarafın el yazısıyla sözleşmeye eklenmesi gerekir. Sözleşmenin örneğinin tüketiciye verilmesi gerekir. Bu durumun ispatının yükü de satıcıdadır. Olağanüstü ya da beklenmeyen kimi hallerde gerçekleşmesi halinde satıcının kusuru olmaması halinde devremülk alan kimsenin rızasının alınarak formda yer verilen bilgilerde değişiklik yapılması mümkündür. Devremülk satmak için satıcıların genelde ücretsiz yolculuk, konaklama, gezi ve yemek gibi reklam araçları kullanılmaktadır. Bu biçimde yer tanıtımı yapılmaktadır.

 

Devremülk satış sözleşmesinde paylı maliklere tanınmış olan devremülk hakkının tapuda ilgili sayfanın beyanlara bölümüne kaydedilmektedir. Devremülk sözleşmesinin tapu kaydında yer almaması halinde sözleşme geçersiz olmaktadır. Buna bağlı şekilde sözleşme de geçersiz olmaktadır. Bu duruma bağlı şekilde sözleşmede belirlenen yükümlülükler de boşa çıkmaktadır. Tüm paylı malikler tarafından imzalanan devremülk sözleşmesiyle ilgili sayfaya işlenmekle birlikte tapu dairesine verilmesi gerekir.

 

Devremülk sözleşmesinin satıcının tarafı yükümlülüklerine aykırı davranılması halinde kişinin cayma hakkını kullanmadan yalnızca ödeme yapmayı kesmesi halinde ödenmeyen bedellerin kendisinden tahsil edilmesi mümkündür. Bu durum yanlış bir uygulama olup, yapılması gerekli devremülk iptali için cayma prosedürleri işler. Aksi durumda satıcının tarafın gereken icra takibi işlemleriyle ödenmeyen bedelleri tahsil edilir. Satış bedelinin ödenmemesi halinde sözleşmeye alıcının aleyhine fahiş şekilde yaptırımların konulması da mümkün değildir. Bu durumda sözleşme geçersiz kabul edilmektedir.

 

Devremülk yapıları genelde toplu yapı şeklinde ve içinde tatil amacıyla tesislerin olduğu yerlerdir. Bu nedenle yüksek miktarlarda aidat talep edilebilir. Bu aidat miktarlarının ve artış oranlarının mevzuata aykırı şekilde hareket edilmemesi gerekir. Devremülk sahiplerinin hakkını kullanılmaması da aidat ödeme borcunu ortadan kaldırmamaktadır. Devremülk yönetimi ve görevlerini yerine getirmemesi de aidat ödememe için geçerli neden değildir. Bu kimsenin bu durumda yönetimin bu ihtimali kaldırmaya ilişkin yatırım uygulamaya yönelik hukuki prosedürü takip etmeleri gerekir.

 

Devremülk piyasasının yüksek kar getiren piyasa olması nedeniyle aidat da ödememektedirler. Bu durumda da biriken aidat borçlarını kendilerine icra takibi yolu ile bildirilmektedir. Bu halde gelen ödeme emrine itiraz edebilirler. Bu halde gelen ödeme emrine itiraz etmek de daha büyük hak kayıplarına yol açar. Bu gibi hallerde devremülk aidatına itiraz etmektense, bu durumda devremülk sözleşmesinin iptali için dava açılması daha isabetli olacaktır.